ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir

Avrasya coğrafyasında jeopolitik, dijitalleşme, ekonomi, enerji, güvenlik ve ulaştırma başta olmak üzere çeşitli konu başlıklarında çalışmalar yapmak üzere kurulan ATA Platformu'nun son basın toplantısında platformun temsilcileri Emekli Amiral Cem Gürdeniz, Doç. Dr. Volkan Özdemir ve Gazeteci Hasan Erel konuşmacı olarak yer aldı.

ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi başlattığı günlerde 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelmesine atıfla 27 Aralık 2019'da Ankara'da kurulan ATA Platformu son toplantısını Gayrettepe'de bulunan Dedeman Oteli'nde gerçekleştirdi.

ATA Platformu konuşmacıları Emekli Amiral ve "Mavi Vatan" kavramının isim babası Cem Gürdeniz, Doç. Dr. Volkan Özdemir ve Gazeteci Hasan Erel 4 saat süren toplantıda basına bilgilendirmelerde bulundu.

İlk önce sözü ATA Platform Direktörü Doç. Dr. Volkan Özdemir aldı. Özdemir, platformun 27 Aralık 2019'da kurulduğunu ve bu tarihin Atatürk'ün Ankara'ya gelişi nedeniyle seçildiğini ifade etti.

Platformun kurulmasının ardından COVİD nedeniyle iki yıl çalışmalar askıya almak zorunda kaldıklarını kaydeden Özdemir, artık sahalara döndüklerini söyledi.

Kazakistan olaylarının iç dinamiklerle açıklanamayacağını söyleyen Özdemir, "Soğuk savaş sonrası ABD hegemonyası yaşandı. Biz bunun miadının Karabağ savaşıyla simgesel olarak bittiğini düşünüyoruz. ABD ve Çin'in başını çektiği teknoloji ve rekabet Rusya ve AB'nin olduğu çoklu merkez tanımlaması kullanılabilir. Artık dünya 1990-2020 arasındaki tek kutuplu düzende değil. Jeopolitik düşünürlerin mutabakata vardığı büyük güç rekabeti tanımı kullanılmaya başladı. Bu gerçekten aslında bizim yaşadığımız süreci en yakından tanımlıyor. Büyük Güç Rekabeti nedir, onu tartışmak istedik. Kazakistan güzel bir pratik oldu. ABD-Rusya arasındaki çekişme ve Çin'in konumu derken her zaman bu aktörler birlikte hareket etmiyor.
Ukrayna geriliminin artması ABD-Rusya ve Çin arasındaki rekabeti artırmaya başladı." dedi.

CEM GÜRDENİZ

"Özdemir'den sonra sözü alan Emekli Amiral Cem Gürdeniz şu değerlendirmelerde bulundu:

Tarihi en yoğun yaşayan insanlarız. 64 yaşındayım soğuk savaşı gördüm. NATO'da çalıştım. Yugoslavya'daki iç savaşı takip ettim.

1995-1997'de ABD'de bulundum. Amerikan Donanması'nın o soğuk savaşın galibiyetiyle nasıl bir kendine güvenle gemilerini hizmet dışına çıkardığını gördüm.

Soğuk Savaş 1989 Kasım'da bitti. Öyle büyük bir şeye kapıldılar ki, kapitalist sistem son sistemdir.

ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir - Resim : 1

ABD'NİN HATASI

Bu 2001'e kadar duraksama dönemine girdi. 11 Eylül Olayları'ndan sonra bu güç zirve yaptı. Avrasya Adası'nın Batı Yarımadası bana yetmez dediler. Ben bütün dünyayı istiyorum dediler. ABD'nin hatası bu tuzağa düşmesi oldu. Bu tuzağa medya düşürdü.

Bana yeni pazar, tüketici lazım ve ne dersem olur dediler. Bunu donanma ile sağlayacaklarını düşündüler. Bir deniz gücü için en önemli şey nedir gemiler mi üsler mi. Bana göre her ikisi de.

Okyanusları kontrol edebilen güç ABD'dir. Günün sonunda kararları biz veririz diyorlar.

2. Dünya savaşı bittiğinde ABD'nin 6 bin gemisi vardı. Okyanusların tek hakimiydiler. Dünya düzenini bu güce dayanarak oluşturuyorlar.

Rusya'nın güvenlik endişelerini anlamadan bugün ne yaptıklarının analizini anlayamayız.

ABD'lilerin hatası çok hızlı düşünmeleri.

DÜNYANIN TİCARET MERKEZİ

Türkiye'nin NATO'ya girmesi uzun uğraşlar sonucunda oldu.

Şimdi yepyeni bir dünyaya uyandık. En büyük endişe ABD için Avrasya adasının kuzey ve doğu sahillerinin tek bir gücün kontrolüne girmesinin engellenmesiydi.

ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir - Resim : 2

Dünyanın ticaret merkezi bu bölgede. Bugün Türkiye'ye deniz ambargosu uygulanırsa Türkiye'nin dayanma gücü 1 ay. İtalya savaşı oluyor 1911'de 1922'ye kadar kullanamıyor. Çok zarar görüyor. Kurtuluş Savaşı'nda da çok acı çekiyoruz.

Dünyanın 4'te 3'ü su. Böylesine kritik bir ortamda bunları kontrol altına almanız önemli.

Kıta gücünü denize çıkartmak. Türkiye'nin Mavi Vatan'ıyla ilgili "hayır Türkiye siz karada kalacaksınız" diyorlar. Bunun kabul etmiyorlar.

11 Eylül 2001'den sonra ABD yeni bir harita çizdi.

12 Eylül ile Kemalizm ve Komünizm öldürüldü. Türkiye Türk İslam Sentezi adı altında ne idüğü belirsiz bir yola girdi.

24 Ocak kararlarının uygulanması için uygun altyapı hazırlandı.

PUTİN'İN ÖNEMİ

Putin olmasa Rusya olmazdı. Silahlanmaya ARGE'ye yatırım yaptı. Bugün muazzam bir askeri güç dengesi yarattı. Tabi Çin ile birlikte çalışarak.

Avrasya'da güçlü bir Çin-Rusya ittifakı oluştu. Bu güç istemediği hiçbir gemiyi sokmuyor bu bölgeye.

2. Dünya Savaşı'nda 6 bin gemisi olan ABD'nin Soğuk Savaş bittiğinde 600 gemisi vardı. Bugün 280 gemisi var. Bunların 160 tanesi harekete hazır.

Şu an ABD Donanması savaşamaz.

ABD Deniz Gücü toparlanmadan ABD hegemanyası olmaz. Toparlanacağını da düşünmüyorum.

Bugün bir savaş çıksa NATO-RUSYA savaşı çıksa NATO'nun ilk hafta duyduğu şey bir haftada yüz milyon top. Kıtadan malzeme gelmesi lazım. Bunu kim eskortlayacak. Hala bizde 1945'teki ABD imajı var.

Hiçbir ABD askeri böyle bir savaşta savaşmaz. Nagazaki ve Hiroshima'ya atılan bombalar Japonya için değil Sovyetler içindi. İlerleyişi durdurmak içindi.

Ukrayna krizinde NATO'nun üyesi olarak Türkiye'ye NATO'nun baskı olarak savaş demesi bu hükümet taviz verir mi.

ABD SONUÇ ALAMAYACAĞINI BİLİYOR

ABD askeri alanda sonuç alamayacağını biliyor. Irak, Suriye... Bir tek Yugoslavya'yı parçaladır. Venezuela hala direniyor.

Yeni dünya düzeninde hegemonya el değiştirdi. Tek kutuplu dünya bitti.

ABD 2. Dünya Savaşını kazandığı donanmasına güvenemiyor. ABD ticaret devletine dönüştü. AB savaşabiliyor mu savaşamaz. Rusya-Çin gibi devletler güvenlik devletleri. Bu ülkelerde savaşı anlatabilirsiniz ama ABD'de anlatamazsınız.

TÜRKİYE ROTA ÇİZMELİ

Türkiye yepyeni bir rota çizme durumunda. Hangi iktidar gelirse gelsin.

Türk dünyası yükseliyor. Amerikancı ve Nazi anlayışındaki Turancılık değil. Türkçe konuşan devletlerin kültürel, ekonomik, sosyal işbirliği gerekiyor.

Tuzağa düşmeden Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan'ı da içine alarak denizcileşmelerini sağlamak gerekli. Türkler 21. yüzyılda denizcileşmeli.

Denizi kazandığınızda özgül ağırlığınız artıyor. Türk dünyasıyla Türkiye'nin ilişkileri dengede olmalı.

ATATÜRK TÜRKÇÜLÜĞÜNE DÖNMELİYİZ

Tamamen Mustafa Kemal Türkçülüğüyle..

Bu süreçte biz ne Çin'i ne de Rusya'yı ürkütmeden hareket etmeliyiz.

Mavi Vatan neden önemli...

Akdeniz Kalkanı harekatına bu ülkelere iş verebiliriz.

Türk dünyasını her alanda yanımızda görmek istiyoruz."

Emekli Amiral Cem Gürdeniz'in ardından sözü yeniden alan Doç. Dr. Volkan Özdemir şunları söyledi:

Bazıları hala Çin'i komünist zannediyor ama değil. Kalkınmacı anlayışı devlet kapitalizmiyle birleştirerek başarıya ulaşmış bir devlet Çin.

ABD'den daha büyük bir ekonomisi olan ülkeden bahsediyoruz. Batı tipi demokrasilere rağmen bir başarı kazandı. ABD'nin hegemonyasının bittiğini anlamamız burada başlıyor.

İmalat sanayide ABD'de öyle bir gerileme var ki Trump başkan oldu.

ABD bundan sonra kendi içini de çok etkileyecek bir sürece evrilecek.

ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir - Resim : 3

RUSYA GÜCÜNÜN BİLİNCİNDE

Rusya ne ABD ne de Çin gibi yüksek teknolojiye sahip değil. Rusya ekonomisinin dünyadan aldığı pay yüzde 2 civarında.

Acaba ABD-Çin arasındaki rekabette Rusya kimle anlaşacak diye soruluyordu.

Rusya gücünün bilincinde. Kendi özelleştiği alanlara yoğunlaşmış durumda. Kendi arka bahçesi gördüğü alanlarda politika izliyor ve başarılılar.

Kazakistan'da ABD etkisi istikrarsızlık demektir. Renkli devrim tek kutuplu dünya düzeninin sonucuydu.

"RUSYA ETKİNLİĞİ TÜRKİYE'NİN İŞİNE YARAR"

İstikrarsızlık yaratan ABD denemeleri Türk dünyasında devam edebilir. Özbekistan, Azerbaycan hedef olabilir. Yalnız Rusya ABD'nin at oynatmasına izin vermeyecektir.

Rusya arka bahçesinde kendi patronluğunu savunacaktır. Türkiye için de bazı sonuçlar var.

Şu anda Rusya'nın etkinliğini artırması Türk dünyasının işine yarayacaktır.

Türkiye'nin oyun kuracak bir kapasitesi ve kaynağı yoktur.

Reel politik dinamiklerden yola çıkarak Rusya ile ilişki kurarak yol kurulmalıdır.

Burada çok hamasi söylemlerle yorumlarlar yapılıyor. Coğrafyanın gerçekleri böyle değil.

Özellikle iktidarın ilk 10 yılı AB macerasıyla geçti. Türkiye hiçbir zaman AB ülkesi olmayacak. Son 10 yılı ise Orta doğu macerasıyla geçti. Sonuçları sığınmacılar, demografisinin değişmesi oldu.

İhmal edilen coğrafya bu avrasya içinde Türk coğrafyasının da olduğu.

1853 Kırım Savaşı. Ruslara karşı kazandığımız iki savaştan biri. Savaş bittikten sonra ciddi bir siyasi kazanım var mı? Hayır. Külfeti var mı? Çok. Bizi Düyunu Umumiyeye götüren ilk dış borç böyle geldi.

Türkiye'de 470 milyar dolara varan dış borç var. Bu kadar dışa borçlanmış bir ülkede istenilen bir dış politika izlenemez.

Bunlar bize tarihin gösterdiği gerçeklerdir.

ATATÜRK'ÜN BAŞARDIĞI VİZYON

Yeni bir vizyon ortaya koymak gerekir. Atatürk'ün başardığını başaracak bir dış şart var mıdır.

Atatürk bağımsız Türkiye'yi kurarken askeri, siyasi dengeyi korudu. Sovyetlerden yardımlar alındı fakat Atatürk şunu da yapmadı. Sovyet modelini de taklit etmedi. Türkiye'nin gerçeklerinden yola çıkarak karma ekonomiyi benimsedi.

Bizim bugün Atatürk politikalarını uygulama şansımız var. Sorun içeride bu politikalara dönecek bir fikrin, projenin siyasal pratikte olmaması. İktidarda da muhalefette de yok.

MONTRÖ TARTIŞMAYA AÇILAMAZ

Montrö Sözleşmesi dünyada en son tartışmaya açması gereken ülke olan Türkiye tarafından tartışmaya açılması düşünülemez. Türkiye bu konularda kendini ateşe atabiliyor.

Bizim mavi vatan iddiamız var ancak daha bunlara ulaşmadan iki yıldır Doğu Akdeniz'de açtığımız bir sondaj kuyumuz yok. Geri çekilme var.

Türkiye ne Doğu Akdeniz'de ne de Avrasya coğrafyasında kayıplara sürüklenmemeli. Siyasi pratik önümüzdeki yılların zor geçeceğini söylüyor."

Doç. Dr. Volkan Özdemir'in ardından sözü alan Gazeteci Hasan Erel şu değerlendirmelerde bulundu:

ABD'nin büyük güçler olarak baktığımızda en büyük gücü dolardı.

Doların ve donanmanın kullanıldığı hegemonyayı 2008'e kadar yaşadık. 2008'de ABD kaynaklı dünyanın en büyük krizi yaşandı. ABD'nin dolar rehavetiydi.

Çin ile Rusya'nın işbirliği baktığınız zaman Nixon Biden'ın yanında kaliteli kalıyor.

Artık ABD'nin tek başına hegemonya kurması mümkün değil.

Türkiye'yi yönetenler hala NATO diyorlar. NATO'ya girdiğimizden beri bize faydası olmadı hep zarar verdi.

"DERİN DEVLET NATO'DUR"

Güney Kore'de ABD'nin güdümünde biz de öyleyiz. Giderek onlar gelişti biz gelişemedik. Güney Kore dünyaya ürünlerini satabiliyor.

Bizse hala orta çağ karanlıklarıyla uğraşıyoruz.

Bence derin devlet dediğimiz şey NATO'dur. Kendi ayaklarımızın üstünde duramamamızın nedeni de bu.

Yunanistan ile olan ilişkilerimiz de zarar ve ziyan dolu. Bugün biz gerçekten dolara muhtaç vaziyette NATO'dan çare bekliyoruz. ABD'de bir iç savaş söz konusu. Giderek kalitenin düştüğünü görüyoruz. Artık finansal yapının direkt yönetime hakim olduğunu görüyoruz.

"NATO'DAN ÇIKMAMIZ LAZIM"

ABD'nin durumu iç açıcı değil. Çin ve Rusya ikili sistemi kurdular. İleride sorun yaşar mı yaşayabilirler.

Net bir şekilde NATO'dan çıkıp yeni bir yol belirlememiz lazım. Şu anda hiç iç acıcı durumda değiliz.

ATA Platformu: ABD hegemonyası bitmiştir - Resim : 4

Başka bir hükümet de gelse gerçekler bunu dayatacak. Yaşayarak göreceğiz. Bundan sonra etrafımızı, ülkemizi batı gözüyle bakmamamız lazım."

Toplantı sonunda gazetecilere ATA Platformu tarafından yazılan yazarları arasında Cem Gürdeniz, Barış Hasan, Şahin Yaman, Buğra Yavuz, Vusal Hasanzadeh, Dicle Eroğlu, Hasan Erel'in olduğu, Volkan Özdemir'in derlediği Pankuş Yayınları'ndan çıkan "30 yılın ardından Türkiye ve Türk Dünyası" kitabı dağıtıldı.

Yazarlar Cem Gürdeniz, Volkan Özdemir ve Hasan Erel kitaplarını gazeteciler için imzaladı.

Uğur Can Biçer
Odatv.com

ata platformu ABD Rusya çin Cem Gürdeniz Volkan Özdemir hasan erel