Türkiye'nin konuştuğu FETÖ'den tutuklanan iş adamının dosyasında neler var: -Gülen'e ziyaretiyle ilgili ne söyledi -Hedefinde hangi şirket var -Tanık olan isim nerede yönetici

Furkan Karabay ve Sami Menteş yazdı

Türkiye'nin konuştuğu FETÖ'den tutuklanan iş adamının dosyasında neler var: -Gülen'e ziyaretiyle ilgili ne söyledi -Hedefinde hangi şirket var -Tanık olan isim nerede yönetici

Hayat, içerisinde büyük başarıları da büyük çöküşleri de barındırıyor.

Hele, yaşanılan yer Türkiye ise, başarı da çöküş de insanın hayatında aniden kendini bulabiliyor.

Haberimizin ana kişisi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmadan önce Kızıl Ordu'da yüzbaşıydı. Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte, ticarete atıldı. Türkiye'de adım adım büyüdü. 2007 yılına geldiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçti. AKP'li yıllar onun sıçrama tahtası oldu. Ve Forbes'in dünyanın en zengin 500 iş insanı listesine girdi. Zirveye AKP'yle çıktı, AKP döneminde Silivri Cezaevi'nde kendisini buldu: Mübariz Mansimov Gurbanoğlu'ndan bahsediyoruz.

27 Ekim 1998 yılında Palmali Gemi Hizmetleri ve Acentelik ile iş hayatına atıldı. Mansimov ilerleyen yıllarda Palmali şirketiyle, denizcilik sektörüyle başladığı iş hayatına havacılık, emlak, sigorta, turizm, televizyon, gayrimenkul, mücevherat, bilişim ve teknoloji alanlarında devam etti. Bodrum Yat Limanı'nı 2011'de Jefi Kamhi'den 42 milyon dolara satın aldı ve 100 milyon dolar yatırımla Yalıkavak Marina'yı hayata geçirdi. Gurbanoğlu’nun filosunda 200'den fazla gemi bulunduğu söyleniyor.

Palmali şirketinin sahibi Mübariz Mansimov, takvimler 15 Mart’ı gösterdiğinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, şirketinin üst düzey yöneticisi Nuray Nurcihan Peker’le birlikte gözaltına alındı. Bir günlük gözaltının ardından Gurbanoğlu FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklandı.

Tutuklandıktan sonra sosyal medya hesabından açıklamaları paylaşılan Gurbanoğlu, kendisine kumpas kurulduğunu öne sürdü ve şu ifadeleri kullandı:

“Beni terörle, FETÖ terör örgütü ile ilişkide ve casuslukta yalandan itham ederek üzerime suç atmak istiyorlar. Sizin yaptığınız bu şerefsizliği düşman bile yapmazdı. Bu beni derinden yaraladı. Bana FETÖ’cü demektense kendinize, geçmişinize ve çocuklarınızın nerede eğitim aldığına bakın.”

İDDİANAMEDE NELER VAR

Gurbanoğlu’nun tutuklanmasının ardından, hükümete yakın medyada Gurbanoğlu’na ilişkin birçok haber yer aldı.

Cumhuriyet Savcısı Yakup Ali Kahveci’nin imzasını taşıyan iddianamede, yazanlar satır satır gazetelerde yer aldı.

İddianamede, Gurbanoğlu’nun FETÖ üyeliğine delil olarak gösterilenler arasında, Palmali şirketinin eski çalışanlarının beyanları da yer aldı.

Gurbanoğlu hakkında hazırlanan iddianamede altı farklı tanık beyanı yer alıyor. İfadelerde Gurbanoğlu’nun FETÖ’nün Rusya yapılanmasında kilit isimlerden biri olduğu ileri sürülüyor.

İddianamede öne çıkan isimler ise FETÖ’nün Rusya imamı olarak gösterilen ve “Saffet” kod adıyla bilinen Ahmet Hamdi Vural ve FETÖ lideri Fethullah Gülen’e en yakın iş adamlarından biri olan İhsan Kalkavan…

Tanıklar ifadelerinde, Ahmet Hamdi Vural’ın sık sık Gurbanoğlu ile özel görüşme gerçekleştirdiği, Palmali şirketinin uçaklarını kullandığı belirtiliyor. Vural’ın Gurbanoğlu ile görüşmelerinden önce sinyal kesici jammerların çalıştırıldığı ileri sürülürken, Palmali şirketinin yöneticilerinden ve finans işlerinin başındaki isim olan Nuray Nurcihan Peker’in elden teslim edilmek üzere Vural için para hazırladığı belirtiliyor.

Soruşturmaya yürüten savcılık iddianamede, Peker hakkında takipsizlik kararı verildiğini not düşüyor.

GURBANOĞLU GÜLEN’İ ZİYARETİ DOĞRULADI: DEVLETİN BİLGİSİ DAHİLİNDEYDİ

Tanık ifadelerinde önemli olan noktalardan birisi de İhsan Kalkavan ile Mübariz Gurbanoğlu’nun, Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği bölümler. İfadelerde, Gurbanoğlu’nun, İhsan Kalkavan ile 2009 veya 2010 yılında Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği ardından Gülen’in Gurbanoğlu’na takke, tesbih ve çizgili pijama hediye ettiği belirtildi. Bu ifadeler, Sabah gazetesinin birden çok muhabiri tarafından imzalı olarak haberleştirildi.

Konuyu avukatı aracılığıyla Gurbanoğlu’na sorduğumuzda, Gülen’i ziyaret ettiklerini doğrularken, ziyaret tarihinin 17-25 Aralık 2013 tarihi öncesinde olduğu yanıtını aldık. Yanıtın devamında ise dikkat çeken bir ifade yer aldı. Gurbanoğlu, FETÖ lideri Gülen ile görüşmesinin devletin bilgisi dahilinde olduğunu, Türkiye’deki birçok iş adamı ile toplu görüşme gerçekleştirildiğini söyledi.

Gurbanoğlu ayrıca, FETÖ’nün Rusya imamı olduğu söylenen Ahmet Hamdi Vural ile de devletin bilgisi dahilinde görüşüldüğünü ekledi.

ÇELİŞKİLİ TANIK İFADESİ

İddianamedeki bilgilere göre; Gurbanoğlu’nun belirli tarihlerde İhsan Kalkavan ile Pensilvanya’ya gittiğinde yanında olan isim Alattin Aykaç’tı.

1998 yılında olarak Palmali Denizcilik şirketinde “departman elemanı” olarak işe başlayan Aykaç, zaman geçtikte şirket içinde yükseldi. Gurbanoğlu’nun güvenini kazanan Aykaç, önce “kişisel asistan” oldu daha sonra da Palmali’nin yedi başkan yardımcısından birisi…

Alattin Aykaç, iddianamede yer alan tanık ifadesinde Gurbanoğlu ile birlikte Fethullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaret ettiklerini söyledi. Aykaç, kendisinin iş icabı orada olduğunu Gülen ile ne için görüşüldüğünü, hangi konuların konuşulduğunu bilmediğini ifade etti. Aykaç’ın ifadesinde dikkat çeken bölüm ise hemen ardından geldi… Ne konuşulduğunu bilmediğini söyleyen Aykaç hemen devamında Gurbanoğlu’nun Gülen’e, "Uçağım burada hazır, isterseniz sizi her zaman götürebiliriz, bu ülkenin size ihtiyacı var" dediğini söyledi. Gülen’in malikanesini gezdirdiğini ve Gurbanoğlu’na hediyeler verdiğini belirtti.

Gurbanoğlu ise, Odatv'nin sorularına verdiği yanıtta, hakkındaki tanık ifadelerinin asılsız ve iftira boyutuna vardığını söyledi. Gurbanoğlu, kendi şirketlerinde çalışan ve 2015 yılında şirketleri mali anlamda zarara uğrattıkları gerekçesi ile işlerine son verilen kişilerin tanık olarak iddianamede yer aldığını kaydetti. Gurbanoğlu ayrıca bu kişiler hakkında ceza mahkemelerinde nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığını belirtti.

Uzun yıllar Gurbanoğlu’nun yanından bulunan Alaattin Aykaç ise “fikri uyuşmazlık” nedeniyle 2016 yılında Palmali şirketinden ayrıldığını söyledi.

Burada Alaattin Aykaç ismi özellikle dikkat çekiyor. Aykaç, uluslararası faaliyet gösteren şirketlerde üst düzey yöneticilik yapan bir isim.

ŞİRKETLER ARASI KAVGA

Bu şirketlerden en dikkat çekenlerden biri ise PETKİM Petrokimya Holding A.Ş.

Alaattin Aykaç 2012-2013 yılları arasında henüz Gurbanoğlu’nun yanında çalışırken, PETKİM Petrokimya Holding AŞ Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı.

PETKİM neden dikkat çekiyor? Çünkü PETKİM hisselerinin çoğu, Azerbaycan’ın petrol şirketi SOCAR şirketine ait. Gurbanoğlu tutuklandıktan sonra SOCAR ile ilgili ciddi iddialarda bulunmuş, tutuklanmasının arka planında SOCAR’ın olduğunu, savcı ve hakimlere rüşvet verildiğini ileri sürmüştü.

Peki, neden SOCAR için bu iddiada bulundu Gurbanoğlu? Hatırlatmak gerekirse Gurbanoğlu, SOCAR’a büyük işler yapan Tekfen İnşaat’ın yüzde 50’sini 520 milyon dolara satın almıştı. Ve Gurbanoğlu, PETKİM’in büyük hissedarı SOCAR’la ortak iş yapmaya başlamıştı.

Mübariz Gurbanoğlu, tutuklandıktan sonra, SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi Zaur Gahramanov yaptığı açıklamada, "Palmali Grup ismindeki bazı taraflarca bize yönelik bir algı yaratma süreci var ama bu şirketin sahibinin bizimle hiçbir ilişkisi, ortaklığı bulunmamaktadır” ifadelerini kullanmıştı.

Gurbanoğlu ise Gahramanov’un açıklamasına, “SOCAR’ın Türkiye müdürü Zaur Gurmanov benim hakkımda bazı konuşmalar yapmış. SOCAR ile hiçbir ortaklığı yoktu cümlesini aynanın karşısına geçip kendi yüzüne bakarak söylemesini istiyorum. Sen kimin nasıl ortak olduğunu gayet iyi biliyorsun” diye yanıt verdi. Gurbanoğlu, “Kendisine kumpas kurulduğunu Azerbaycan devleti petrol şirketi SOCAR'ın bu kumpasın içinde olduğunu ve Türk yargı sisteminden savcı ve hakimler satın alarak kendisinin tutuklatıldığını” da öne sürmüştü.

DEMİRÖREN’DE DE YÖNETİCİ

Alattin Aykaç’la devam edelim…

Aykaç’ın iddianamede de sık sık adı geçen İhsan Kalkavan ile ortak özelliği Beşiktaş’tı. Alaattin Aykaç, 2010-2012 yılları arasında Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. İhsan Kalkavan o yıllarda sık sık Aykaç’ın Beşiktaş için bir fırsat olduğunu söylüyor ve yöneticiliğini övüyordu.

Yıldırım Demirören, başkanlığında Beşiktaş yönetimine giren Alaattin Aykaç bugün Hürriyet, CNN Türk gibi yayın organlarının sahibi olan Demirören Gazetecilik’in Yönetim Kurulu Üyesi…

Türkiye'nin konuştuğu FETÖ'den tutuklanan iş adamının dosyasında neler var: -Gülen'e ziyaretiyle ilgili ne söyledi -Hedefinde hangi şirket var -Tanık olan isim nerede yönetici - Resim : 1

Aykaç’ın görev aldığı yerler bunlarla sınırlı değil… Gurbanoğlu, Aykaç’ı, Nurcihan Peker’le birlikte Yalıkavak Marina’nın da yönetim kurulu üyesi yapmıştı.

MARİNANIN SATIŞI KRİZ YARATTI

Bu iki isim yönetim kurulundayken 2014’te marinanın yönetimine bugün AKP Milletvekili olan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu, Zülfü Tolga Ağar girdi. Gurbanoğlu, marinadaki hisselerin bir bölümünü 2016 yılında sattı.

Aradan bir yıl geçtikten sonra Gurbanoğlu, otel ve marinanın değerinin altında hatalı biçimde devrinin gerçekleştirildiği iddiasıyla Palmarina Holding ve RSR Holding’e dava açtı. İddialara göre, hisseleri satın alan isimler SOCAR’la bağlantılıydı.

Gurbanoğlu açtığı davada söz konusu devir bedelinin hatalı bir biçimde belirlendiğini iddia etti. Davanın dilekçesinde ise şu iddia yer aldı:

“Davalılar ile davalıların doğrudan ve dolaylı bir şekilde çalışanlar ile davacı müvekkillerin çalışanları birlikte hareket ederek el birliği ve işbirliği ile davacı müvekkilleri kandırarak hile ve esaslı hataya düşürerek basiretli bir tacir gibi davranmalarını bertaraf etmişlerdir. Davacı müvekkil Palmali Otelcilik adına tescilli bulunan şirket hisseleri ile davacı Palmali Gemicilik adına kayıtlı bulunan taşınmazların bir bütün halinde piyasa rayiç değerinin çok altında bir bedelle bir başka ifadeyle sanki gerçek piyasa değerleri davacı müvekkil şirketlere ödeniyormuşçasına sözleşmelerin imzalanması ve hisse-tapu devir işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağlamışlardır. Ancak devredilen gerek şirket hisselerinin gerekse taşınmazların gerçek piyasa değerlerinin davacı müvekkillere ödenmediği aşikârdır.”

MARİNANIN YENİ YÖNETİCİSİ

Yani, Gurbanoğlu, kendi çalışanlarının karşı tarafla işbirliği yaptığını söyledi.

Ve son olarak nasıl oldu da Aykaç ile Nurcihan Peker’in yönetiminde olduğu Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’na 2014 yılında eski içişleri bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu Zülfü Tolga Ağar şube müdürü olarak atandı?

Peki, Palmali’nin sahibi Gurbanoğlu tutuklanırken, nasıl oldu da Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna Mehmet Ağar oturdu?

Türkiye'nin konuştuğu FETÖ'den tutuklanan iş adamının dosyasında neler var: -Gülen'e ziyaretiyle ilgili ne söyledi -Hedefinde hangi şirket var -Tanık olan isim nerede yönetici - Resim : 2

* Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları'nın mevcut Yönetim Kurulu

ERDOĞAN’LA İLİŞKİLERİ GÜNDEME GELDİ Mİ

Gurbanoğlu’nun dikkat çeken bir başka özelliği ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesiyle olan yakın ilişkisi.

Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ortak olduğu BMZ Denizcilik’ten üç tanker kiralayan Mübariz Gurbanoğlu, AKP döneminde büyüdü, gücüne güç kattı.

Gurbanoğlu, sadece Bilal Erdoğan ile değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan ve kayınbiraderinin satın aldığı Tuzla Tankercilik’le de yakın ilişkisi vardı. Gurbanoğlu, Mustafa Erdoğan'ın sahibi olduğu Tuzla Tankercilik Şirketi'nden de tanker kiraladı.

Peki, dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden birinin sahibi olan ve Erdoğan ailesiyle hem iş hem dostluk ilişkisi kuran Gurbanoğlu, nasıl oldu da FETÖ’den tutuklandı?

Mübariz Gurbanoğlu’na, tutuklanmasının perde arkasında Erdoğan ailesiyle olan ilişkisinin olup olmadığını, yaşadığı adli süreçte bu ilişkilerinin gündeme gelip gelmediğini sorduk.

Odatv’ye, avukatı aracılığıyla gelen yanıtta, Gurbanoğlu’nun yaşadığı adli sürecin Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olduğunu düşünmedikleri, uzun yıllar boyunca ailesiyle Türkiye’ye hizmet ettikleri ifade edildi. Ayrıca 17-25 Aralık döneminde Gurbanoğlu’nun FETÖ’nün hedef tahtasına konulan isimleri arasında yer aldığı belirtildi.

Gurbanoğlu tarafının savları bunlar.

Yargılamanın sonunda ne çıkacağını bilmemiz mümkün değil? FETÖ üyeliği iddiasının gerçek olup olmadığına karar verecek olan da biz değil, mahkemeler. Ancak; gazetecilerin görevi tanık olduğu anları, yurttaşlara aktarmaktır. Biz görevimizi yapmak istedik.

Furkan Karabay - Sami Menteş

Odatv.com

Türkiye'nin konuştuğu FETÖ'den tutuklanan iş adamının dosyasında neler var: -Gülen'e ziyaretiyle ilgili ne söyledi -Hedefinde hangi şirket var -Tanık olan isim nerede yönetici - Resim : 3

pensilvanya PETKİM Mübariz Gurbanoğlu Mübariz Mansimov FETÖ Furkan Karabay Nuray Nurcihan Peker Palmali socar fethullah gülen sami menteş Alaattin Aykaç İhsan Kalkavan arşiv